Üniversitemizde Kaba Yem Üretimine Başlandı

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi pilot üniversite projelerinde aşama aşama ilerliyor. Üniversitemizin hayata geçirdiği ve yedi projesinden biri olan Kaba Yem Projesi, hayvancılığın yoğun bir şekilde yapıldığı Kırşehir’de ekolojiye uygun tür ve çeşitlerin yetiştirilmesini sağlayarak çiftçileri karşılaştıkları sıkıntılardan kurtarmayı hedefliyor. Kaba Yem Projesi Yürütücüsü Ziraat Fakültesi Doç. Dr. Tamer Yavuz, proje hakkında bilgiler vererek projenin son durumunu anlattı.

Yavuz : “Proje Kapsamında 850 Balya Kaliteli Kaba Yem Ürettik”

Doç. Dr. Tamer Yavuz, Kaba Yem Projesini 2017 yılı Ekim ayında uygulamaya başladıklarını söyleyerek ilk uygulama yeri olan üniversitemiz arazisine Macar fiği – Tirtikale ile Yem Bezelyesi - Tirtikale karışımı ektiklerini anlattı. Ekilen ürünlerin hasatlarını ise 2018 yılı Mayıs ayında yaptıklarını belirten Yavuz, hasattan yaklaşık 850 balya kaliteli kaba yem elde ettiklerini vurguladı. 2018 yılında gerçekleşen uygulamanın projenin ilk aşaması olduğunu dile getiren Doç. Dr. Tamer Yavuz, proje kapsamında ilk olarak paydaşları ile toplantı yaptıklarını belirterek konuşmasına şöyle devam etti: “Bu toplantılarda çiftçi uygulamalarını hangi koşullarda, nerelerde, hangi çiftçilerle yapacağımıza dair kriterleri belirledik. Bu toplantılar sonucunda Hamurluüçler, Yeni Doğanlı, Eski Doğanlı, Dalakçı ve Seyfe köylerinde beş farklı çiftçi ile çiftçi uygulamalarını geniş alanlarda başlattık.”

Doç. Dr. Tamer Yavuz: “Çiftçi Uygulamaları ile Çiftçilerin Sıkıntılarını Gidermek İstiyoruz” 

Çiftçileri seçerken özellikle hayvancılıkla uğraşan çiftçilere öncelik verdiklerini anlatan Yavuz, hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin ürettikleri kaba yemi rahat bir şekilde değerlendirebileceklerini söyledi. Projede yapılan çiftçi uygulamalarının temel amacının çiftçinin yem bitkisi tarımı yaparken karşılaştığı sorunlarda birebir yanında ve destek olmak, yaşadığı sorunları uygulamayla birebir sahada çözümlemek olduğunu anlatan Doç. Dr. Tamer Yavuz, kaba yem üretiminin yapılabilirliğini o köydeki diğer çiftçilere de gösterebilmeyi hedeflediklerini kaydetti. Proje kapsamında beş farklı köyde yaklaşık 240 dekarlık alana Macar fiği – Tirtikale karışımı ektiklerini dile getiren Yavuz, projenin birçok açıdan önemli olduğunu vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti: “Kırşehir’de yem bitkileri üretimi konusunda çiftçi bazı şeyleri biliyor ama bazı uygulamalarda da çok ciddi sıkıntılar var. Özellikle dekara atılacak tohum miktarlarında, gübreleme uygulamalarında ciddi problemler yaşanıyor. Çiftçilerin ifadelerine göre yonca tarımında yaygın olarak dekara 7-8 kilogram tohum atıldığını öğrendik, bu çok yanlış bir uygulama. Dekara atılması gereken yaklaşık tohum miktarı 2.5 - 3 kilogramı geçmemesi gerekiyor. Bu anlamda çok ciddi bir tohum israfı var. Biz bu çiftçi uygulamaları ile bunların önüne geçmek istiyoruz. Başlattığımız uygulama ile tarla günleri de düzenleyerek çiftçilerin yaklaşık 240 dekarlık alanda ve o yörede ekilen ürünün hangi dönemde nasıl hasat edilmesi, ne kadar kurutulması ve nasıl balyalama yapılması konularında birebir uygulama yapacağız.”

Yavuz: “Ürettiğimiz Tirtikale Verimliliğini Buğdaydan, Kurağa ve Soğuğa Dayanıklılığını Çavdardan Alan ve Kıraç Bölgeler İçin İdeal Bir Bitki”

Üniversitemizin yaklaşık 80 dekarlık uygulama alanında Tritikale ekimi yaptıklarını söyleyen Yavuz, buradan elde edilecek ürünleri 2019 yılında tohumluk olarak kullanacaklarını belirtti. Yine üniversitemizin birer dekarlık uygulama alanlarında beş farklı uygulama yaptıklarını dile getiren Doç. Dr. Tamer Yavuz, “Yalın Macar Fiği, Yalın Tirtikale, %70 Macar Fiği – %30 Tirtikale, %50 Macar Fiği - %50 Tirtikale ve %30 Macar Fiği - %70 Tirtikale şeklindeki farklı uygulamaları bir tarla günü düzenleyip çiftçilerimize karışımlar arasındaki farklılıkları, hasat dönemlerini anlatarak balyalama ve kurutma için nelere dikkat edilmesi gerektiğini göstereceğiz.” dedi. Çiftçi uygulamaları yaptıkları bölgede üreticilerin şimdiye kadar hiç Tirtikale tarımı yapmadıklarını anlatan Yavuz, Tirtikale’nin verimliliğini buğdaydan, kurağa ve soğuğa dayanıklılığını ise çavdardan aldığını belirterek Tirtikale’nin kıraç alanlar için çok ideal bir bitki olduğunu sözlerine ekledi.  

Proje kapsamında çiftçiler ile Çiftçi Sözleşmesi imzaladıklarını anlatan Doç. Dr. Tamer Yavuz, iki tip üretim şekli belirlediklerini söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Çiftçi sözleşmesinde iki tip üretim şeklimiz var. Bunlardan ilki tüm girdilerin bizim tarafımızdan sağlandığı ama üretim sonunda ürünün paylaşıldığı üretim şekli. İkincisi ise tüm girdilerin çiftçi tarafından karşılanarak Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinin ekimden hasada kadar ki tüm aşamada teknik destek sağladığı üretim şekli. 2019 yılında tüm girdilerin çiftçiler tarafından sağlandığı bizim ise teknik destek verdiğimiz üretim şeklini de hayata geçireceğiz.”