Rektör Karakaya: Pilot Üniversite Olarak Bilgiyi Üretip Halk İle Buluşturacağız

Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi kapsamında pilot üniversitelerden biri olmayı başaran üniversitemiz, süreçte başarıyla ilerliyor. Pilot üniversite sürecinin nasıl başladığı, pilot üniversite olarak hangi projelerle ilgilenildiği ve çalışmalarda hangi aşamada olunduğuna dair 21 Ağustos 2017 tarihinde açıklamalarda bulunan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, Ahi Evran Üniversitesinin pilot üniversite seçilmesinin şehre ve bölgeye yapacağı katkıları anlattı.

 

Pilot üniversite sürecinin başlamasıyla ilgili bilgilendirme yapan Prof. Dr. Vatan Karakaya, sürecin 2006 yılında kurulan üniversiteleri incelemek için Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından başlatılan ve 41 üniversitenin bizzat çağrısına açık hale getirilmesi ile başlayan bir süreç olduğunu söyledi. Bölgesel kalkınmaya katkı sağlamak ve üniversitelerin sahip olduğu öz değerlerde ihtisaslaşması amacıyla başlatılan süreçte, YÖK tarafından 41 üniversite için çağrıya çıkıldığını ifade eden Rektör Karakaya, belirli kriterlerde elemeler yapılarak 15 üniversitenin ilk etapta seçildiğini ardından 100 kriterle 5 üniversitenin yenilik getirecek ve yön çizecek pilot üniversite olarak belirlendiğini sözlerine ekledi.

 

“Projelerimiz Bölgede Yeni İş Sahaları Oluşturacak Niteliktedir ve Biz bu Projelerde Yetkiniz, Öndeyiz”

Pilot üniversite seçilmenin gurur verici olduğunu söyleyen Rektör Karakaya, sunulan projelerin üniversitemizin 2017-2021 Stratejik Planında belirlendiğini ifade etti. Prof. Dr. Vatan Karakaya sözlerine şöyle devam etti: “Bölgenin öz değerlerini ve ihtiyaçlarını bir bütünlük içinde belirlediğimiz için stratejik plandaki 4 temel politikamız bu problemi ortaya çıkardı. Belirlenen politikalar reeldi ve hepsi de paydaşlarla aldığımız kararlardı. Bu durumda Ahi Evran Üniversitesi olarak proje yapmış olmak için proje yapmadık. Bu projeler bölgenin ihtiyacıydı ve biz bunda yetkiniz, öndeyiz. YÖK’e projelerimizi sunduk ve sonucundan da gurur duyduk. Türkiye yükseköğretiminin yönünü değiştirecek bir projenin şu anda üstlenicisi ve takip edicisiyiz. Bu işin onuru kadar mesuliyeti de var.” 

Stratejik plan, başlattıkları kalite süreçleri ve en önemlisi YÖK’ün 2015 yıılında kendi yetkilerini paylaşarak kurduğu kalite güvencesi içinde Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Bölümünün “Yeterliğe Dayalı Öğretmen Yetiştirme Sistemi”nde de pilot seçildiğini açıklayan Rektör Karakaya, bunun Ahi Evran Üniversitesinin ne kadar evrensel bir bakışa sahip olduğunun göstergesi olduğunu söyledi.

 

“Tarih Boyunca Bilgi Üreten Merkezler Üniversiteler Olmuştur”

Üniversitelerin tarih boyunca bilgiyi üreten merkezler olarak bilindiğini anlatan Prof. Dr. Vatan Karakaya sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bilgi insanların sahip olacağı en kıymetli değerdir. İnformation çağı yaşanırken bu çağa adını veren şey bilgidir. Tanımlanan kaynak ise üniversitelerdir. Bilgiyi üreten ama ürettiği bilgiyi sadece depolayan, verimliliğe ve üretime aktaramayan üniversite kampüsleri çoğalıyordu ve bundan kurtulmak gerekiyordu. Bu proje bunu gerçekleştiren ve bu ihtiyacı gideren bir projedir. Artık üniversiteler ürettiği bilgiyi üretime dönüştürerek öncü yapabilmeli. Bu görüş bölgesel kalkınma başlığıyla projenin içine konuldu. Ayrıca üniversiteler içine doğduğu şehirlerin karakteristik özellikleri ile temayuz etmeli.” 

Şehrimizin karakteristik özelliklerinden olan jeotermali bilimsel verilerle inceleyip halkın kullanımına sunmayı amaçladıklarını belirten Rektör Karakaya oluşabilecek yan sektörleri üniversitenin bilimsel araştırmalarıyla halkla tanıştırmak için çalıştıklarını vurguladı. Pilot üniversite projesi kapsamında bölgemizdeki tarım ve jeotermal üzerinde projeler yaparak halka nasıl kazanç sağlanabileceği ve bunu nasıl faydalı hale getirebilecekleri yönünde çalışmaların devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Vatan Karakaya, işin bilimsel tarafında nasıl öncü olunabileceğini de araştırdıklarını sözlerine ekledi. Jeotermal ve tarımın kaba yem tarafında ihtisaslaşıp örnek olmak istediklerini vurgulayan Rektör Karakaya, “Üniversitemiz kendi içinde şekillenecek hemde üretilen bilgi ile diğer üniversitelere model olacak. Uluslararası alanda ise özellikle İslam ülkeleri üniversitelerine model olacağız” dedi.

 

“Bu Projeler Esasında Bilimden Üretime Geçişin Pilot Uygulamasıdır”

Proje ayrıntıları, projelerin finansmanı, riskler ve analizlerin kitapçık halinde düzenlendiğini ve Kalkınma Bakanlığına bu kitapçığın sunulduğunu anlatan Prof. Dr. Vatan Karakaya, projelerle ilgili neler yapmaları gerektiğini bildiklerini, bu kitapçığın eylem planına döndüğünü ve Kalkınma Bakanlığından 2017 bütçesini almak için onay beklediklerini ifade etti.

Bu projenin gerçekleşmesi durumunda nelerin değişeceğini aktaran Rektör Karakaya, “Bu proje esasında bilimden üretime geçişin pilot uygulamasıdır.” dedi. Prof. Dr. Vatan Karakaya açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Organize sera bölgelerinde temel bilimsel araştırmaların yapılacağı bir seranın kurulmasının ardından Üniversitemiz Ziraat Fakültesindeki akademik personel bilgi üretirken yani yeni türün geliştirilmesi, verimliliğin artırılması ve metotların değişmesi ile ilgili çalışmalar yaparken yanında kuracağı naylon seralarda bizzat Kırşehir’in çekirdek aileleri sektörel yatırım yapabilecek. Sektörün ilgisini çekecek bilimsel üretime öncülük yaparken aynı zamanda sektörü jeotermalin olduğu bölgelere odaklamaya çalışacağız.  5 veya 7 yıl sonra yeni bir sektör, yeni ve karlı bir alan oluşturacağız. Üniversite burada şirket değil bilimsel veriyi üreten merkez olacak. Üniversitemiz bilimsel verilerini satmayıp bizzat halkla paylaşacak.” 

Termal suyun kullanımının Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ile dünyada ve Türkiye’de talebi karşılayacak duruma geleceğini de vurgulayan Rektör Karakaya, 36 bin kişilik talebinin 5 bininin karşılandığını ilerleyen süreçlerde ise 36 binlik talebin de karşılanacağını sözlerine ekledi. Sağlık Bakanlığının geleneksel tıp alanını daha da genişleteceğini ifade eden Prof. Dr. Vatan Karakaya, sağlık ile ilgili sağlık turizmi ve sporcu sağlığı ile ilgili de çalışmalar yapacaklarını anlattı.

 

Büyükbaş besi hayvancılığında da şehrimizin yüzde 40-45 ithalat kapasitesine sahip olduğunu belirten Rektör Karakaya, tarımsal üretimde daha kurak bölgelerde uygun yem çeşitleri üzerinde çalışarak bu yüzde 40’lık ithalatın oluşturduğu talebin maliyetini azaltacak kaba yemle ilgili üniversitemizin bilgi üreteceğini ve bu durumun çiftçilerimizi üretime geçireceğini açıkladı. Projenin içerisinde çiftçi günlerinin yer alacağını belirten Prof. Dr. Vatan Karakaya, ceviz projesine ilişkin de bilgiler verdi.  

Kaman cevizinin marka durumunda olduğuna değinen Rektör Karakaya, “Ceviz dikimi ile ilgili alışkanlığın olduğu bir ildeyiz. Kaliteyi yükseltmek ve verimi artırmak için cevizle ilgili projemizde ayrıntılarıyla birlikte Kalkınma Bakanlığına verildi.” dedi.  Kırşehir halkı ile birlikte  aynı yerde bulunacaklarını, bilimsel katkıyı üniversite aracığıyla sağlayarak çiftçilere yeni alanlar açmanın projenin toplam gayesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Vatan Karakaya, bulunduğumuz bölgede halkın zenginleşmesi, şehrin gelişmesi ve şehre ait ilgi anlarının artmasının temel amaçları olduğunu söyledi.

 

Video habere ulaşmak için tıklayınız.