Şehirle Bütünleşen Üniversitemiz Projelerini Hayata Geçirmeye Hazırlanıyor

Üniversitemizin pilot üniversite seçilmesinin ardından yapılan çalışmaları ve gelinen aşamaları değerlendiren Üniversitemiz Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Pilot Üniversite Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen, sürece ilişkin bilgiler verdi. Öncelikle pilot üniversite fikrinin nasıl ortaya çıktığını ve sürecin nasıl başladığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından üniversiteleri yarıştırmak adına Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) talimat verildiğini açıkladı. Topluma yön vermek ve faydalı olmak için üniversitelerin proje üreterek halka yeni iş kolları açılabilmesi ve halkın bundan kazanç sağlayabilmesi için YÖK ve Kalkınma Bakanlığı işbirliğinde üniversitelerin yarıştığını ifade eden Biçen, “Bu süreçte pilot üniversite olmayı başaran ilk 5 üniversiteden biri biziz. Biz projelerimizi hazırladık ve sunduk. Pilot üniversite seçilmeye layık görüldük.” dedi.

Proje ve Pilot Üniversite Nedir?

Pilot üniversite ile ilgili açıklamalarına devam eden Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen, proje ve pilot üniversite konularına dikkat çekti. Pilot üniversite ve proje nedir? Neden böyle bir projeye ihtiyaç duyuldu ve pilot üniversite unvanı neden üniversitemize verildi? Sorulara cevap bularak halkın daha net aydınlatılacağına vurgu yapan Biçen, proje kavramına ilişkin şunları söyledi: “Bütün dünyada özellikle Avrupa Birliğinde devlet kaynakları sınırlı olduğu için her projeye para verilmesi istenmiyor. Hangi proje kendini iyi ifade etmiş ve hangisi amaca hizmet ediyor sorularına cevap bulunarak bir yarış başlıyor. Dünyada  kırsal kalkınmayı destekleyici kurum olan IPARD’a (Instrument for Pre-Accession Assistance – IPA) karşılık ülkemizde üyelik öncesi yardım araçları karşılığı olan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) kuruluyor. TKDK Tarım Bakanlığına bağlı olan ve Avrupa Birliği bütçesini dağıtan bir kurum.  Projelerin artması ile birlikte öz kaynaklardan oluşan Kalkınma Ajansları kuruldu. Birbirine benzeyen iller bir araya konularak 26 bölge oluşturuldu. Sınırlı kaynakları en akılcı yöntemle dağıtmaya çalışan bu kurum en kaliteli ve en sürdürülebilir olan projelere 2007 yılından itibaren destek vererek proje kültürünü oluşturdu.”

YÖK’ün yeni politikası olan misyon farklılaştırmasından da bahseden Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen, bu politikaya YÖK’ün öncülük ederek üniversiteleri harekete geçirmek istediğini söyledi. Akademisyenleri harekete geçirerek Yeni YÖK kapsamı adı altında bölgenin gelişmesi için çalışmalar yapmanın temel amaç olduğuna vurgu yapan Biçen, mali kaynağın Kalkınma Bakanlığından sağlandığını belirtti. Bölgede neyi geliştirebiliriz yarışmasının tüm üniversiteleri kapsadığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen, “Her bölgenin misyonu farklı. Her bölge her işte iyi olamaz. YÖK bu anlamda pilot üniversite ile bölgenin özelliklerini üniversiteler aracılığıyla öne çıkaracak bununla birlikte üniversitelerin de dinamikleri belli olacak.” dedi.

Pilot üniversite olarak seçilmemizin açıklanmasının ardından yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen, YÖK tarafından beğenilen ve Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen üniversitemize ait 7 proje bulunduğunu söyledi. Bu projelerle ilgili olarak iç ve dış paydaşların olduğunu, üniversitenin tek başına bu projeyi tamamlayamayacağını sözlerine ekleyen Biçen, Kırşehir’deki kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, önder çiftçiler ve halkla işbirliklerinin bulunduğunu açıkladı.  

“Projelerimizin Çoğunu Halkın Yapmasını İstiyoruz”

Şehirle bütünleşik bir yapının sonucunda daha kaliteli işlerin ortaya çıkacağını, kurum ve kuruluşlar ile halkın da içinde yer aldığı projelerin olumlu sonuçlar doğuracağını sözlerine ekleyen Biçen, “Projelerimizin çoğunu halkın yapmasını istiyoruz.” dedi.  Belirlenen alanlarda halka arazi tahsislerinin yapılacağını ve bu alanda uygulamalı olarak eğitimler verileceğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Akademisyenlerimiz halka bilgi verecek ve onlara rehberlik yapacak. İsteyen kendi arazisinde bizim öngördüğümüz bitkiler yetiştirecek. 5 yıllık sözleşme karşılığında arazi tahsisleri yapacağız. Üniversite olarak amacımız zenginleşmek değil. Biz halkın kendi bölgesinde para kazanmasını istiyoruz. Burada üniversitenin rolü bilgi üretmek, iş kolu oluşturmak ve çekirdek aile modeline uygun işletmeler kurmak. Alternatif iş kolu yaratıp yeni geçim kaynakları oluşturmaya uğraşıyoruz.”

“Kırşehir’i Cazibe Merkezi Haline Getirmek İçin Çalışacağız” 

Temel hedefin organize seracılık bölgesi oluşturarak buradaki tekniklerin çiftçiye öğretilmesi olduğunu belirten Biçen, çiftçilerin öğrendikleri bu bilgileri kendi bölgelerini kurarak oralarda uygulamalarını istediklerini sözlerine ekledi. Üniversitemiz Ziraat Fakültesi öğrencilerinin de naylon seralarda eğitim göreceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen, halkı da organize sera bölgesinde yetiştirerek onlara kendi seralarını kurmaları için destek vereceklerini belirtti. Akademisyenlerin teknikleri ve püf noktaları anlatarak halkı eğiteceğini ifade eden Biçen,  “Antalya Kumluca gibi yerlerde maliyetlerin yüksek olması nedeniyle iş yapamayanları bölgemize çekerek şehrimizi cazibe merkezi haline getirmek amacıyla çalışıyoruz.” dedi. Kadınların da iş hayatı içinde yer alacağını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Selim Biçen, kadına yönelik sosyal sorumluluğu da olan bu proje için dışardan işçi alımına gerek olmadan 3-4 kişilik bir ailenin çalışabileceği bir iş kolunu oluşturacaklarını söyledi.  

“Kalkınma Bakanlığı Projelerimize İnandı ve Destek Verdi” 

Demokratik sistemlerde liderlerin seçimle iş başına gelirken binlerce hayali olduğunu ve bu vaadlerin, projelerin hepsini hayata geçirmek için elinden geleni yaptığını söyleyen Biçen, devletin kaynakları sınırlı olduğundan bu projelerin bazılarının hayalden öteye geçemediğini, daha fikir aşamasındayken bittiğini anlattı. Akılcı, sürdürülebilir, devlet desteğini çekse bile ayakta kalan projelerin sayıca az olduğunu belirten Biçen sözlerine şu şekilde devam etti: “Bizim 7 projemiz var ve bu 7 projenin nasıl para kazanacağını hesapladık. Aksi takdirde devletin parası boşa gider. En kaliteli, en mükemmel, çarpan etkisi en yüksek olan ve en sürdürülebilir projeye devlet destek vermek istiyor. Bizim projelerimiz bu özelliğe sahip.”